Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlk defa duyuyor gibi
Bir arada oturup konuşmanın,âdâblarından bir diğeri de şudur: bir kimse senin bilmediğini düşünerek,sana bir söz söylediğinde sen bildiğini göstererek onu utandırma. Sözüne müdahalede bulunma,aksine tam bir dikkat ve ilgiyle dinlediğini hissettir. Tabiîn büyük âlimlerinden Atâ b. Ebû Rebah şöyle der: " bir genç bana bir söz söyler de ben o söylediğini ilk kez ondan dinliyormuşum gibi ona kulak veririm. Halbuki ben sözü,daha o doğmadan önce duymuşumdur!" İmam Malik'in,İmam Leys'in ve İmam Sevrî'nin arkadaşı Abdullah b. Vehb el Kureşi de bu konuda şunları söylemiştir: "Ben,bir kişiden,onun anne babası henüz bir araya gelmeden (yani o doğmadan) çok önce duyduğum bir hadisi dinlerken daha önce hiç duymamışım gibi ona kulak veririm." İbrahim b. Cüneyd ise,Lokman-ı Hakim'in,oğluna şunları öğütlediğini söyler: "İyi bir konuşmacı olmanın yanında iyi bir dinleyici de ol. İyi bir dinleyici olmak ise,sözünü bitirinceye kadar konuşana süre vermek,onunla göz teması kurmak,anlattığı konuyu bilsen bile Sözüne karişmamakla gerçekleşir." Ortak olma,biri konuştuğunda sözüne, Vâkıf olsan da ayrıntılarına ve özüne.
Sen gelmeden önce hayatım boyunca bir kibrit çöpü kadar önemsiz olduğuma inandım. Varlığım sanki beş saniyeye sığacak kadar anlamsız ve değersizdi.
Sayfa 219 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önce
Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önce
Mü'minin imanı ancak musibet anında belli olur. Mü'min böyle bir anda çok dua eder, ancak duasının kabul edileceğine dair bir emare göremez ve ümitsizlik hali belirse bile o yine de ümidini yitirmez. Çünkü o bilir ki Allah onun için en hayırlı olanı bilendir. Ya da kişinin duasına icabet edilmemesindeki murat o mü'minin sabrını ve imanını ölçmektir. Eğer kişi böyle bir halde kalbiyle teslim olmaya devam eder, dualarını sürdürürse bu mü'minin imanı kuvvetli olduğu ortaya çıkar. Eğer bir kişi de dualarının hemen kabul olmasını ister de kabul olmadığını görünce homurdanırsa bu da müminin imanının zayıf olduğunu gösterir. Bu kişi duasına icabet edilmesinin kendi hakkı olduğunu düşünür. Sanki o kişi bir işte çalışmış da karşılığında ücret bekliyor gibi hareket eder. Sen hiç Yakup'un (a.s) hikâyesini duymadın mı? Seksen yıl imtihan içinde olduğu halde ümidini hiç yitirmedi. Yusuf'u (a.s) kaybetmenin üzerine Bünyamin'i de kaybetmişti, ancak o, ümidini yitirmeyerek şöyle demişti: "Umulur ki Allah onların hepsini bana getirir."(Yusuf, 83) İmtihandaki sırların hepsini Allah'ın (c.c) şu beyanı izah eder: "Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki mü'minler, 'Allah'ın yardımı ne zaman!' dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır."(Bakara, 214)
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önce
Sayfa 53 - TimaşKitabı okudu
Sen gelmeden yalnızca bakardım sözcüklere, şimdi görüyorum. Denize girdin ya az önce, sen gelmeden bir sözcüktü o. Bakardım karşıma çıktığında, ama şimdi görüyorum - yalnızca bir sözcük değil, içine seni aldı. Sana bakarken denizi de görüyorum artık.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.